SIRT YAYLA
Bir dağın sırtında sıralanır evler;
Kimi taş duvar, bir kaç ahşap virane.
Kaya yığınıyla bezenmiş çimenler,
Beton gibidir, şehirden gelenlere.
Bulutlar bile kırgındır bu yaylaya,
İnsanlar bile bir o kadar kaygılı;
Görmek istersin belki de bir kaç parça,
Gök doğru değil gibi, yere bakmalı,
Yalnız arada sevinir göğün hüznü,
Dağın sırtını basmış arkadaşı sis.
Bir dalgınlıkla kaybedersin yönünü,
Dolandıkça bacalar görünür ve is.
Tutunacak dalı yoktur da kuş geçmez.
Civarda buzağı öter kuş misali.
Kokusu bir başkadır; kötü görünmez,
Yerde onlarca tezek çiçek misali.
Gece ürkektir, yıldızlar deli dolu;
Göğe baktığınızda karanlık değil,
Saf yıldızlar karşılar dolu dolu.
Öyle büyü, mehtap yıldızlara meyil.
Bir başkadır sobanın başında durmak.
Sokak lambasıdır elde gaz lambası.
Çayı demledik, hangi mevsimde kaldık?
Bir gariptir bu dağda mevsimin yası.
Sırt Yayla, sırtındadır yorgun bir dağın.
Ölmeden cennettir, sevgiye güvendir.
Dostluk gibidir, çatıları evlerin.
Hangi duyguyu arasan bu dağdadır.
Yorum Yaz